Sonbaharın baskınıyla üşümeye başladı yüreğim.
Şimdi altına dönüştü zümrüt yeşili çimenler.
Sararıp soldu renk cümbüşü çiçekler.
Kuş cıvıltılarının bıraktığı sevgiler yok artık.
Hazan vurdu, şimdi nefretli bu gözler.
Eylülün rüzgarıyla savurdum umudu.
Sevdayı, özlemi, dünyayı, mutluluğu...
Geriye, bir ömür dolusu hüzün ve
Bir yürek dolusu nefret bıraktım kendime.
Acılar mı, insanlar mı, gerçekler mi?
Canımı yakan, sevgi mi yoksa nefret mi?
Sonbahar mı yaşamaktan nefret ettiren?
Soldurduğu yapraklar mıydı sevgim?
İsyanım mı yoksa beni benden eden?
Neden yaş yerine asit damlıyor gözlerimden?
Duygusuz bakışlarımın, ağlayışlarımın sebebi...?
Hissiz, karanlık, karamsar kalbimin katili kim?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder