8 Şubat 2022 Salı

KALEMİM DOST (4)




 Yazmaya nereden başlayacağımı bilemediğimden direkt söylüyorum işte, aynama dokunan yüzümde neyin eksik olduğunu buldum; içimdeki huzuru ve neşeyi gözlerime yeterince yansıtamadığımı fark ettim. Baktığımda gördüğüm; biraz yorgunluk biraz 'her şeyin geçici olduğu' biraz sükunet biraz da tatlı dualı hüzün... Düşündüm ki aslında iç dünyamda binlerce renk ve ses var, coşkulu bir sevgi var; ben bunları o kadar kendime saklamışım ki (!) gözlerime baktığımda ben bile göremiyorum :) Meraklanma kalemim bazen ben de diyorum "Nasıl bir dünyan var senin?" Aman be kalemim, hep şikayetlenip duruyorum da "hiç kimse beni gerçekten tanıyacak kadar yanımda kalmıyor ailemden başka" diye... Ya ben, kendimin yanında kalmayı ve kendimi gerçekten tanımayı başarabiliyor muyum? İnsanlara kızamıyorum biliyor musun, nihayetinde insan kendiyle arasına bile dağlarca mesafe koyabiliyor bazen. Misal, "Fatma Zehra" ile "FeZA" nicedir uzaktı birbirinden. Belki vakit kavuşma vaktidir kendimize, beraberinde yakınlığa... Allah'a? Kullara? Hayata? Ölmeden önce ölmeye?..

YENİ YAZIMI OKUMAK İSTİYORSUN

DEĞİSİR İNSAN ZAMAN VE MEKÂN (32)

İnsanın kelimesi kalmaması nasıldır bilir misin? Bilirsin elbet. Birçok kereler yaşadın böyle zamanları. Ve inanırım, senin imtihanın da sen...