7 Temmuz 2022 Perşembe

DEĞİSİR İNSAN ZAMAN VE MEKÂN (32)




İnsanın kelimesi kalmaması nasıldır bilir misin? Bilirsin elbet. Birçok kereler yaşadın böyle zamanları. Ve inanırım, senin imtihanın da senin kalbinden nefesine ince bir yanık çiziyor, ciğerlerinde uyuşuk bir acılık bırakıyor ve boğazında düğümlenip kalıyordu. Belki dilinde can bulan bir çimdik sesle anlatabiliyordun sen, bilmem.

Ah, güzel kalemim... Benim içimde kalıyor, üstelik dilimde sese dönüşemeyecek kadar derinden yükseliyor gözlerime ve suskunca âh ediyor. Aynamda şekilden şekle giriyor bakışlarım, başım soluma düsüyor, solumda şifam, gizliden... Aczimin, cehaletimin, gafletimin nişanesi değil de ne şu halimden bihaberliğim? Bakma böyle dediğime, vardır bir hikmeti. Saatlerce attığım voltalarda varamadığım bir nihayette bir görünüp bir kayboluyor duygular, düşünceler ve aksine dipdiri önümde ayan beyan kelimesizliğim...

Oysa şükredecek ne çok nimet emanet edilmiş bize. Sen sana Allah'ın emanetisin mesela, ben de bana Allah'ın emanetiyim. Ve şu kendi muhtaç hâlimizle, Allah'a emanetiz. İnsan O'nun cc, zaman O'nun cc, mekân O'nun cc... Değişiriz, değişir her halimiz, O cc kalır ve Sahibimizdir, Sığınağımızdır, yegâne iştiyakımız Ona'dır cc. Tüm izlerimiz O'ndan, O'nun için, O'nadır cc... 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YENİ YAZIMI OKUMAK İSTİYORSUN

DEĞİSİR İNSAN ZAMAN VE MEKÂN (32)

İnsanın kelimesi kalmaması nasıldır bilir misin? Bilirsin elbet. Birçok kereler yaşadın böyle zamanları. Ve inanırım, senin imtihanın da sen...