25 Nisan 2020 Cumartesi

ÖLÜMLE DANS PİSTİNDE!



Gırtlağımı parçalarcasına bağırıyor müzik

Dans ederken bütün varlığımla
Sarsılıyor ayağımı vurduğum zemin

Durmaksızın acıyan yaramdan kan sızıyor
Kara bir hayal omuzlarımda ritim tuttukça

Kirpiğimden zift dökülüyor canım yandıkça

Kalp atışım kah kesilip kah hızlanıyor
Müziğin efkarı feryatlarıma sarıldıkça

Yaşamak yordukça alnımdan ter boşanıyor
Azrail canımı çekerken imanım sızlandıkça


Iıpılık bir ney sesi duyuyorum uzaktan
Yaklaşıyor.

Sağ kolumu bir melek kaldırıyor hafifçe
Sol kolumdan çekiştiriyor dünya zalimce
Kaşlarımda hüzün dolaşıyor başım döndükçe

Ipışık bir pencere açılıyor pistin üstünde

Sol elim zehre dalıyor gittikçe
Sağ avucuma  şerbet dolduruyor biri

Kalbimde sükûnet, gözüm melekte...

Şu... şu pencerede masmavi parlayan ışık!

Sessizlik çöküyor.

Mayhoş kokulu bir rüzgar değiyor yüzüme

Alkışlar!
Yalan, yok kimse.

Başımda bir uğultu kopuyor
Sağ elim uyuşmuş, sol elimde can çekildikçe

FATMA ZEHRA AKYİĞİT
FeZA

16 Nisan 2020 Perşembe

ÖLECEK GIBIYKEN YAŞARKEN



Ölmek ister gibiyim, uyutmazım gözlerimi
Unutmazım sözlerini aynadan bağıran öfkemin
Duymaz gibiyim umuda çağıran latif sesimi
Sessizliğini ruhumun, dibine vurup içmiş gibiyim
Sarhoş gibi ayılmazım, vurup kırarken içimi
Rüya değil hiç biri, kabus gibiyim
Gülmezim, kahkahamla boğarken boğazımı
Veremez gibiyim canımı, çekerken kanımı rüzgâr
Korkmaz gibi savururken saçlarımı uçurumdan
Ağlar gibi buğulanır bakışım, aşağıda her şey küçücük
Kalkmaz gibi kazan başım, susmak bilmez sessizliğim
Çınlar kulaklarım, çocukluğum ağıtlar yakar başımda
Romatizması azar ihtiyar gönlümün, adımsızım
Firar ettirmez kafesimden göklere, yere, en dibe…
Düşer gibiyim, hiç çıkmadığım bir yüksekten
Titrerim, heyecan sarar göğsümü, bulanırım
Kayıp gibi yapayalnız, kaçar gibi peşi kalabalığım
Suçlu gibiyim, işlemediğim günahların darağacında
Kapkarayım kalbime yuvalanmış günahın noktasında
Ağarmaz gibiyim, gün değil, gecenin bir yarısında
Cennetteyim farz ederken hayallerin kollarında
Islanır dudaklarımın çatlağı, gözyaşımın tuzuyla
Cehennem yanar ellerimde, sabahın ilk ışıklarıyla
Katran kokarım, kızgın çöl kumunda serap gibi arafım
Tam ölecekken hayatım, tutar gibi bir ses imanımı
İçer gibiyim kaseler dolusu irin şarabını ayyaş gibi
Bir başına taşır gibi cesedimi o ses, ezanlar gibi
Dirilmezim, neden bilmem ölmezim, isyansızım…
Razı olmaz gibiyim, sever gibi, nefret eder gibi
Susmak bilmez bir suskunluk kopar içimde yine
Anlamsız gibi gelir her şey, bilmez gibiyim bir şey
Bomboş bir acıyla düğümlenirim, çözülmezim
Katıksız bir hüzün dolar kadehime, kanarım
Hissetmezim, sezer gibiyim her şeyi, hiçbir şeyim…
.
FATMA ZEHRA AKYİĞİT 
FeZA 






YENİ YAZIMI OKUMAK İSTİYORSUN

DEĞİSİR İNSAN ZAMAN VE MEKÂN (32)

İnsanın kelimesi kalmaması nasıldır bilir misin? Bilirsin elbet. Birçok kereler yaşadın böyle zamanları. Ve inanırım, senin imtihanın da sen...