18 Mart 2022 Cuma

KALMAYI SEÇİYORUM

Bu defa kalmayı seçiyorum. 
Bedeli birkaç yaş daha almak ya da hayatın bir penceresine geç kalmak olabilir. Bundan dolayı pişman da olabilirim. Farkındayım.
Fakat bundan öncesinde hep kaçmış olmaktan dolayı duyduğum pişmanlıklarımı, geç kalmışlıklarımı da görmezden gelemem.
BİR DERDİ OLMALI İNSANIN.
Bir derdim vardı benim de. Unutmuştum nicedir. Rabbim güzel kulları vesilesiyle hatırlattı çok şükür. Ve önüme seçenekler sundu. Adeta "niyetini derdini iyi belirle ve hangi yoldan gidersen git yanındayım kulum" dedi. 
Bu defa kalmayı seçiyorum. Bir güruhun sözleri ve tavırları beni üzebilir, zaman zaman keşke dedirtebilir, biliyorum. Fakat şunu da gayet iyi biliyorum ki ALLAH BENİ BU DÜNYAYA BOŞUNA GÖNDERMEDİ. Allah'a sığınarak, yolda olmayı seçiyorum. Ne kadar sürerse sürsün. Bu defa kalmayı seçiyorum. Bedellerini ödemeye de razıyım. Çünkü, Rabbim şah damarımdan yakınımda hep benimle olduğunu öyle güzel hissettirdi ki, artık ne sıkıntı ne rahatlık haylamaz modundayım. Allah cc Kendisinden gafil bırakmasın, muhabbetiyle nurlandırsın. Yüce dinine hizmet eden şerefli kullarından eylesin. Bir başıma kalsam bile yalnız olmadığımı biliyorum. Allah, Habibullah, Hak dostları, Gönül dostları... 
MEVLÂM GÖRELİM NEYLER
NEYLERSE GÜZEL EYLER
Başka söze ne hacet...
Allah muvaffak edecek, tüm kalbimle inanıyorum.

DEĞİŞİR İNSAN ZAMAN VE MEKAN 31

 

12 Mart 2022 Cumartesi

AH!

 

İçimde yangın,
Soğuk; güneş ve kar.
Nefesime ah dedirten
Titrek sancı,
Gözlerimde yabancı bir nâr,
Nûra muhalif olmayan bir nazar.
Sesimde kıvılcım,
Harflerimde şiir tınısı,
Buz dağı ağaçların dallarında kar
Ardında sokak lambası
Yanan, soluğumda yaralı buhar,
Mahzun bakışlarımda donan buğu...
Ah! Konuşabilsem...
Gerek mi var?
Sükût sıcak, kelâm hangi mevsim?
Bilmem, kalemin diline düşen nedir,
Daha doğmadan boğazından asılan
O his nedir? 
Bilmem, akıl ne der bu hâle 
Ne der insaflı bir bilge şu melâle?
İçimde bir yumru hâlâ yanıyor.
Güneş kızıllaştıkça daha da üşüyor.
Kar; ağaç dallarında grileştikçe
Ayaklarımın izinde çukurlaşıyor,
Gölgeli bir turunculukla doluyor içi.
Kirpiklerimde ne biçim bir acı!
Ellerim karıncalanıyor.
Zihnimde hareketsiz kelimeler,
Bam tellerimde ehlileşiyor sesler.
Sükûn buluyor fark ettirmeden
Kalbimin beşer yanında cûşa gelen
Tüm sevmeler
Buruk bir ayrılık acısı gibi hissettiriyor.
Fakat hiç kavuşulmamış bir hayâlden gidiş...
Hakikate iştiyak duyan ilâhi bir seviş
Dolmak ve taşmak istiyor.
Ve tek şartı beni benden isteyiş...
Hak etmeyişini bilmesi mahcubiyetimin
"Ben" dediği ne varsa!
Vazgeçiş...
Kim için?
Ah! Susabilsem!
Öyle latif, öyle zarif, öyle narin...
Ey Soğuk güneş!
Ey kar!
Ey!
Ey Aziz dostu bir kimsenin!
Ah! Gidebilsem!


9 Mart 2022 Çarşamba

İNSAN


İnsan...
İnsan olmak yolundaydı işte, 
gelip geçen insanlar, zamanlar, mekânlar
eşlik ediyordu onun kendi başınalığına; bitkiler, hayvanlar, cümle eşya... 
Değişiyordu her şey, 
insan mütemadiyen dönüşüyordu 
yüreğinde taşıdığı niyete doğru. 
Insan...
Özlüyordu nihayetini bir şeylerin
hiç bitmesin isterken muhabbetleri
kimselerin.
Kırılıp giden elmasları seyrediyordu uzaklaşırlarken, 
içten içe yanarak sarmayı 
göze alıyordu yaraları 
lâkin güç yetiremiyordu 
zira ateş yakıyor, o, 
bir ihtiyarın saçı sakalı gibi grileşiyordu.


2 Mart 2022 Çarşamba

KALEMİM DOST (5)



Her zaman yaptığı iş değildir aslında, şu an başım felaket ağrıyor. 

Dinlemek...

Aynalar...

Karar...

Önümüzdeki birkaç ay bu üç kavram üzerinde kafa yoracakmışım gibi geliyor. Geçtiğimiz aylarda mevzu niyet, gayret ve (aslında daha çok) tevekküldü.

Dinlemek... Bunu sonra konuşalım. Biraz daha demlensin hele. 

Aynalar... Allah'ın, biz onlara baktığımızda kendimizi, ahvalimizi görelim diye karşımıza çıkarıp bizi uzaktan yahut yakından muhatap kıldığı aynalar... 

Onlar ne güzeller ne güzel hikmetler.

İnsanın; aynaya baktığında gördüğü kişiye hangi nazarla bakıp onu hangi açıdan ne netlikte yahut sahilikte gördüğünden başlayıp cümle aynadan sıyırarak gözlerini, akıl-gönülkalp-ruh gözüne Allah'ın muradı doğrultusunda itimat edip etmeyişine kadar her pencerenin; yine bir vesile ile mütemadiyen tefekkürle yıkanması, berraklaştırılması; imanın kuvvetlenmesiyle, muhabbet ile cilâlanması parlatılması...

Şu an başımın ağrıması geçti ama bu defa da uykum geldi :) Yahut kalemim, bu gecenin hakkı bu kadarmış ki yazmaz oldun vesselam...

YENİ YAZIMI OKUMAK İSTİYORSUN

DEĞİSİR İNSAN ZAMAN VE MEKÂN (32)

İnsanın kelimesi kalmaması nasıldır bilir misin? Bilirsin elbet. Birçok kereler yaşadın böyle zamanları. Ve inanırım, senin imtihanın da sen...