24 Haziran 2018 Pazar

DAVETSİZ KELEBEK



Seni susa sarıla sevmeye korkuyorum. Ya kelebeksen ve ellerimin içinde nefessiz kalırsan ben seni korurken? Seni sıkmak istemem. Ama sen de elime kon, elim çiçek. Tek başınalığı sevmeye başladım. Bir kendim bir benim hep içimde. Yalnız öleceğiz zaten. Sen uçarsan da uç. Ben bu bahçede kalmaya devam edeceğim. Sen gelip elime yüreğime ömrüme konarsan da kon. Sana gelme demem sana gitme demem. Beklentim yok kimseden. Peki,,, Siz değil de sen desem şimdi sana, sevsem seni sevsen beni?.. Sen kelebek ben çiçek. Yuvamız toprak mı olacak gökyüzü mü? Bazen nefes alsak seninle bazen bereketlensek benimle... Ben bulut olsam yağsam, sen ışkın olsan falan büyüsek yetiştirsek beraber.... Belki de böylesi daha iyidir. Belki senin, kendin gibi kelebeklere ihtiyacın vardır. Çiçekler sana göre değildir belki. Ellerime konup uçan kelebeğim, ben, sükûnete alışık bir çiçeğim. Kaleme kitaba fırçaya boyaya âşık, hoş sohbetlere, çaya, dosta, uzaklara... Beni yerde bırak, sen gökyüzüne kanatlan özgürce uç; kirpiklerin çarpsın rüzgarlara, rüzgarlar bulutlara, bulutlar birbirine... Yağmur damlaları parçalansın, yuvarlanıp düşsün yüzünden yere. Toprağında çiçekler şiir söylesin, hüzünden yele...
.
FATMA ZEHRA AKYİĞİT
FZA



YENİ YAZIMI OKUMAK İSTİYORSUN

DEĞİSİR İNSAN ZAMAN VE MEKÂN (32)

İnsanın kelimesi kalmaması nasıldır bilir misin? Bilirsin elbet. Birçok kereler yaşadın böyle zamanları. Ve inanırım, senin imtihanın da sen...