28 Kasım 2020 Cumartesi

SINAVIMIZ VAR SİTRESLİYİZ HOCEAM!

 

Bir hikâye yazmak istiyorum bugün. Anlatmak istediklerim bir his bulutu olarak duruyor zihnimin köşelerinde. Ama bilmiyorum başkahramanımız kim olsun, nasıl anlatsın bize bunları? 

Neyse hiç uğraşamayacağım kurgu düşünmekle falan. 

Şehrinizde kaç tane üniversite var? Hah, işte o binaların içinde binlerce... Aah doğru ya, içinde değiliz. Memleketlerimizde evimizde bilgisayar tablet cep telefonu vs bilimum teknoloji aletlerinin başında online derslerdeyiz. Öğrenciyiz. Her beş evden birinde var bizden bir tane. Dua edin dâ. Vize sınavlarımız başlıyor artık. On üç tane dersimiz varsa on üç tane de sınavımız oluyor ayrı ayrı. 

Durun da azıcık dertleşelim. Bir de sınav sistemlerini değiştirdiler. Neymiş efendim sınavda sorular arası geçiş yokmuş. Birinci soruyu okudum ya şimdi ben, diyelim ders felsefe, hadi ki beş parmak boyu öncüllü paragraf gelse... Soruyu bir iki okumaya çözdün çözdün çözemedin salla sallayamazsan boş bırak yani başka seçeneğin yok. Diğer soruya geçtikten sonra geri dönüp o soruyu tekrar düşünemezsin. Yasakmış. İlkokuldan bu yana turlama taktiği veren de aynı kişiler değil miydi? Ben anlamadım gitti. Hadi bu neyse, bir de hem sınavlar olacak hem de canlı dersler devam edecekmiş. Bir de devam zorunluluğumuz var biliyor musun okurum. Valla acıyın bize ya. 

Buldum, başkahramanımız bir üniversite öğrencisi. Stresten işi tembelliğe vurmaya başlamış artık. Son gün pik yapan üstün zekâ kat sayılarımıza bel bağlamışız çoğumuz. Allah vergisi bir şeydir o tecrübe. Sınavdan bir gün öncesi en uykucumuz bile beş demlik çay on paket kahve üç bardak kakao içmiş gibi ayık ve dinç olur zabaha gadar :) 

Bazılarımız da mütemadiyen çalışan tayfayız. Kendi kafamıza göre çalışma stratejilerimiz vardır. Harıl harıl gürül gürül çalışırız. Başımızı kaşımak mı? Yapma ya hu, zaman mı var?! Geceler bizim gündüzler bizim. Gel gelelim onca sınav stresi aynı anda yüklenince zihnimize, bildiklerimiz kanatlanıp uçmazsa iyi... Biliyor musun iki saat boyunca twitter'da gündem bile olduk öğrencilik haklarımızı savunalım diye! Amaan kim takıyor? Belki de biz tek taraflı düşünüyoruzdur anlayamadığımız hikmetleri vardır bu sınav sisteminin (!) 

Ooy oy dağlar! Neyse yok yok başka şeyler düşüneceğim, sinirleniyorum sinirlendikçe de kırışıyorum diyordu kokoş bir dizi karakteri. O hesap, sakin olacağım evet sakinim. Konu mu değiştirsek? 

Formasyon ödevinin son teslim tarihi ne zamandı ya?! Bak görüyor musun, nasıl da çıkıverdi aklımdan?! Bütün streslerden aarii olan münakid bir ontolojik karineyle bea'zı mütekellimlerin de dediği gibii... 

Yok arkadaş benim devreler fena yandı. Su getirin. Saçma espriler de yapmaya başladığıma göre durum vahim. Dua edin siz de caanım okurum. Şu gariplere iki inşirah okuyun da üfleyiverin oturduğunuz yerden. Bi sıkıntılarımız def oluversinler. Hayra girersiniz. Hı? Sağolasınız şimdiden. Hadi selâmetle...



FATMA ZEHRA AKYİĞİT FZA 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YENİ YAZIMI OKUMAK İSTİYORSUN

DEĞİSİR İNSAN ZAMAN VE MEKÂN (32)

İnsanın kelimesi kalmaması nasıldır bilir misin? Bilirsin elbet. Birçok kereler yaşadın böyle zamanları. Ve inanırım, senin imtihanın da sen...