3 Aralık 2020 Perşembe

KIMSEYE SON MEKTUP

 


(Hayali sevgilisi ilk gençliğimin, bu sana son mektubumdur.)

o kadar yorgunum ki...
ne aşktan ne dualardan bahsedecek halim var.
biraz büyüdüğümde aynama baktım. gözlerim kahve rengiydi. içtiğimden beridir uyumak gelmiyor içimden. sen hariç ne varsa gördüm hayatıma dair. en ücralarda kalan yaralarım bile sıyırdı kabuklarını açıktan kanadı. anlamış bulundum ki yara bandı bir hayal olamaz. bant işlemez bazı yaralara tuz gerek. ben ateş basıp yaktığımdan beridir ilk mektuplarımı silindikçe silindin kalemimden de. sensin sanıp yazdıklarımın izi kaldı ayrı mesele. şikayetçi değilim. kabul etmeyi öğrendim uyanıkken. affetmeyi kendimi, tüm pişmanları öyle uzaktan... korkularımla yüzleştim uyanıkken. susmayı ve sarılmayı beklentisizce aynamdaki bana... bırakmayı öğrendim dünü yarını beni seni... istemeye dilim varmıyor halsizlikten. hissediyorum. bu kadar. hayali sevgili görünmez baş gözüyle malum. aşk soyut. içerideki dualar şahitsiz. lüzumu yok. uyanıkken, yaralardan ibaret olmadığımı gördüm. ellerim hala kalem tutuyor kulaklarım o şarkıları duyuyor... yokluyorum içimi. bulursam üç beş kelime, yazıyorum ama saçma ama esaslı... bulmazsam ifadesini harflerde, çiziyorum. okuyabilene aşk olsun! 
güçlüymüşüm ya ben, bunu öğrendim uyanıkken. yeni dertler edindim. çocuklar, vatan, insan, din,  hakikat, susmuşlar... acizmişim de aynı zamanda. etkim kelebekten öteye gitmiyor. 
bu sana son mektubum. çünkü bu defa ateş basmayacağım. kendin ateş olmuşsun ki yakmaya cesaretin var. kalemime bu yüzden düşmedin mi bugün? dedim ya öğrendim, bırakıyorum. bu defa içimde kalmanı istemiyorum ilk gençliğimin görünmez sevgilisi. çektim çıkardım işte seni ellerimdesin. fırlatıyorum. kalemim mancınık. kalemim odun yığını. kalemim çıra. kalemimsin... tutuşacağın mecra ben değilim artık, bu mektubu okuyanların içindeki zanlarda döneceksin küle. hüsnü zanneylerse birileri gül bahçelerine dökülesin. sui zannederse birileri... kül olmak iyidir. ateş ağır kül dediğin hafif olur. denizlere savrulmak işten bile değil. her zamanki gibi adressiz uçarsın işte, daha ne olsun... özgürlük dediğin buymuş, uyanıkken öğrendim. 
uykum geliyor. 
uyumak istiyorum. 
kaçmak çözüm değil.
bile isteye gidiyorum işte görünen hayallerime...

FATMA ZEHRA AKYİĞİT FZA















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YENİ YAZIMI OKUMAK İSTİYORSUN

DEĞİSİR İNSAN ZAMAN VE MEKÂN (32)

İnsanın kelimesi kalmaması nasıldır bilir misin? Bilirsin elbet. Birçok kereler yaşadın böyle zamanları. Ve inanırım, senin imtihanın da sen...