5 Şubat 2021 Cuma

YIRTIK KÂĞITLAR VE KELEBEĞİN ÖMRÜ


Bizzat ellerim, bir makas, bir maket bıçağı, bir çakmak, bir teneke dolusu su... 
Bir vaka işlemek için en basit malzemeler bunlardır. En azından benim kullandıklarımın en masumu bunlardı. Maktuller kimler miydi?
.
Yaşlarım. Yedi yaşım, on bir yaşım, on dört yaşım, on altı yaşım, on dokuz yaşım, yirmi beş yaşım... Gözyaşlarımın sayısınca çok ve kabirsiz, ölü defterlerim. Bizzat yırttım konuşan sayfalarımın bazısını. Bizzat kestim, yaktım, boğdum... Susarlar zannettim. Müsveddelerini savururken bile rüzgar, onlar ısrarla anlatmayı istediler. Bakıp kaldım.
.
Baktım baktım baktım...
Ve gördüm. 
çocuktum.
.
Altı yaşındaydım defterime dert neşe yazmaya başladığımda. 
İsmimdeki Z harfini ters yazdığım için adıma "tembel" sıfatını yapıştırdığında 1. sınıf öğretmeni, altı yaşındaydım. 
Yıllar oldu kaçıncı defterimi gömdüm, saymadım.
Şimdi ikinci üniversitemi okuyorum ve bir kitap yazıyorum. 
.
Gönül ister ki güzel ülkemin güzel öğretmenleri güzel izler bıraksın kalemlere. 
O masumlar da susmasın ve konuşsunlar ki sussun suçlulukların sesi. Bıraksınlar Z harfleri ters olsun da gönüllerinde anıları güz değil bahar olsun çocukların. Gönül işte bunun burası, hangi istediği bedelsiz gerçekleşir ki? Bazı çocuklar bedel ödedi ki bazı çocuklar da güzel büyüsün ve güzel büyütsünler dünyanın bütün çiçeklerini. (yaşıtlarım ve o zamanlarda çocuklarına ezberleten ebeveynler iyi bilirler o şiiri DÜNYANIN BÜTÜN ÇİÇEKLERİNİ DİYORUM)
.
Kelebekler... Derler ki bir gün yaşarlar... Umarım bir gün bütün kelebek yürekli çocuklar özgürce uçar şu göklerde özgürce "yaşarlar".
Bir nefes sonranızdan haberdar mısınız siz öğretmenler? 
Okul dediğin bir beton yığınından ibaret. 
Siz, çevresindekiler! 
Ne yaptınız bu çocuklara?
Neden haberler böyle şeyler söylüyor?
Neden susuyorsunuz? 
Neden bir şey söylemiyorsunuz?
Çocuklar Z harfini ters yazarken bilmiyorlardı "zulmü". 
Siz biliyormuşsunuz meğer. 
Acı şu ki 
o küçük çocuklar 
sizler kadar büyüdüklerinde 
anladılar bu gerçeği. 
.
FATMA ZEHRA AKYİĞİT 
FeZA 

DÜNYANIN BÜTÜN ÇİÇEKLERİ

"Bana çiçek getirin, dünyanın bütün çiçeklerini buraya getirin."  --- Köy öğretmeni Şefik Sınıg'in son sözleri.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Bütün çiçeklerini getirin buraya,
Öğrencilerimi getirin, getirin buraya,
Kaya diplerinde açmış çiğdemlere benzer
Bütün köy çocuklarını getirin buraya,
Son bir ders vereceğim onlara,
Son şarkımı söyleyeceğim,
Getirin, getirin...ve sonra öleceğim.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Kir ve dağ çiçeklerini istiyorum,
Kaderleri bana benzeyen,
Yalnızlıkta açarlar, kimse bilmez onları
Geniş ovalarda kaybolur kokuları...
Yurdumun sevgili ve adsız çiçekleri
Hepinizi, hepinizi istiyorum, gelin görün beni,
Toprağı nasıl örterseniz öylece örtün beni.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Afyon ovasında açan haşhaş çiçeklerini
Bacımın suladığı fesleğenleri,
Koy çiçeklerinin hepsini, hepsini,
Avluların pembe entarili hatmisini,
Çoban yastığını, peygamber çiçeğini de unutmayın,
Aman Isparta güllerini de unutmayın
Hepsini, hepsini bir anda koklamak istiyorum.
Getirin, dünyanın bütün çiçeklerini istiyorum.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Ben köy öğretmeniyim, bir bahçıvanım,
Ben bir bahçe suluyordum, gönlümden,
Kimse bilmez, kimse anlamaz dilimden,
Ne güller fışkırır çilelerimden,
Kandır, hayattır, emektir benim güllerim,
Korkmadım, korkmuyorum ölümden,
Siz çiçek getirin yalnız, çiçek getirin.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Baharda Polatlı kırlarında açan,
Güz geldi mi Kop dağına göçen,
Yörükler yaylasında Toroslarda eğleşen,
Muş ovasından, Ağrı eteğinden,
Gücenmesin bütün yurt bahçelerinden
Çiçek getirin, çiçek getirin, örtün beni,
Eğin türkülerinin içine gömün beni.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
En güzellerini saymadım çiçeklerin,
Çocukları, öğrencileri istiyorum.
Yalnız ve çileli hayatimin çiçeklerini,
Köy okullarında açan, gizli ve sessiz,
O bakımsız, ama kokusu essiz çiçek.
Kimse bilmeyecek, seni beni kimse bilmeyecek,
Seni beni yalnızlık örtecek, yalnızlık örtecek.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Ben mezarsız yaşamayı diliyorum,
Ölmemek istiyorum, yasamak istiyorum,
Yetiştirdiğim bahçe yarıda kalmasın,
Tarumar olmasın istiyorum, perişan olmasın,
Beni bilse bilse çiçekler bilir, dostlarım,
Niçin yaşadığımı ben onlara söyledim,
Çiçeklerde açar benim gizli arzularım.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Okulun duvarı çöktü altında kaldım,
Ama ben dünya üstündeyim, toprakta,
Yaz kış bir şey söyleyen toprakta,
Çile çektim, yalnız kaldım, ama yasadım,
Yurdumun çiçeklenmesi için daima yaşadım,
Bilir bunu bahçeler, kayalar, köyler bilir.
Simdi sustum, örtün beni, yatırın buraya,

Dünyanın bütün çiçeklerini getirin buraya.

CEYHUN ATUF KANSU








 

1 yorum:

  1. İbrahim Serdar Öznurhan5 Şubat 2021 14:55

    "ben öyle bilirim ki yaşamak
    berrak bir gökte çocuklar aşkına savaşmaktır"

    -Erbain, İsmet Özel

    YanıtlaSil

YENİ YAZIMI OKUMAK İSTİYORSUN

DEĞİSİR İNSAN ZAMAN VE MEKÂN (32)

İnsanın kelimesi kalmaması nasıldır bilir misin? Bilirsin elbet. Birçok kereler yaşadın böyle zamanları. Ve inanırım, senin imtihanın da sen...