19 Şubat 2021 Cuma

DEĞİŞİR İNSAN ZAMAN VE MEKAN



Dün, paylaşmak için yüz gülümseten bir cümle aradım defterlerimde. Yoktu. Hep yaralıydı kelimelerim. Kendime ve yaralı olduğunu bildiğim insanlara kalemimle sarılmak istiyordum sadece. Hüzünlüydü bu yüzden yazdıklarım.
Fark ettim ki yaralılar bazen de yara bandına ihtiyaç duyuyordu. Günlük hayatı bir şekilde "yaşayarak" geçirebilmek için. Kendi içlerinde defalarca ölüyorlardı zaten. Bazen yaralı sözler duyup yalnız olmadıklarını bilmek iyi geliyordu. Bazen de unutmak istiyorlardı işte. Öyle havadan sudan da olsa bir şeylerle oyalanmak, güzel şeyler duymak istiyorlardı. Haklılardı.
Tekrar baktım defterlerime sonra zihnime. Yine bulamadım gülümseyen bir harf bile. 
Şimdime baktım. İyi yaşıyorum. Geçmişten bugüne çok şey değişti. Önümdeki buğulu cam silindi. Her şeyi ayan beyan görüyorum. İyiyim. Yetenekliyim. Çalışkanım. Özgürüm. Seviyorum hayatı yaşamayı. Seviyorum Allah'ı ve beni O'na götüren ne varsa kim varsa hepsini. Güzel insanlar var etrafımda. Her şey yolunda. 
Halâ cümlelerimin gün batımını sevmesi şimdime göre biraz tezat gibi görünebilir. Yine de beni o cümleler büyüttü. Bundan olsa gerek gün batarken yürümeyi hep seveceğim belki. Her ne kadar şimdi, gündüzün tatlış mavi bulutlarını ağzım kulaklarımda seyretmeyi sevsem de, ben hep en az sizin sabah güneşini özlediğiniz kadar karanlık gecenin boş yollarını, içi dolu insanlarını, sokak lambalarını ve hayal yüklü yıldızlarını özleyeceğim. 
.
Fatma Zehra Akyiğit 
FeZA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YENİ YAZIMI OKUMAK İSTİYORSUN

DEĞİSİR İNSAN ZAMAN VE MEKÂN (32)

İnsanın kelimesi kalmaması nasıldır bilir misin? Bilirsin elbet. Birçok kereler yaşadın böyle zamanları. Ve inanırım, senin imtihanın da sen...