27 Şubat 2021 Cumartesi

DEĞİŞİR İNSAN ZAMAN VE MEKAN

 

Sıfırı tükettiğimde kayboldum. Kaybolduğumda aklıma geldi kendimi aramak. Aramaya başladığımda buldum her bin parçamı bir yüzümden düşerken. Düşerken gördüm, kıyısında ölümü beklediğim uçurumdan uçarken buldum kendimi. Yere yapışmaya ramak kala havalandığımı gördüm. Çok sert düştüm sonra toz pembe hayallerim morardı çok ağrıdım. Umursamamayı öğrendim. Ölü bildim kendimi, ölüler hissetmez, hissizleştim. Kendimi buldukça içimden çıktım. İçimden çıktım şimdi evet, olmadığım yerlerdeyim şimdi. Bedenim serbest, ruhum özgür, siyah benim, yeri geliyor renksizim, pembe benim, gri ben… Beyaz sizin olsun tüm renkler benim. Kendimi seviyorum. Bir ölüden nefret etmenin anlamı yok ama bir ölüyü sevin. Ondan sessizi yok! Sessizliği seviyorum. Beni ziyarete gelirseniz gülümseyin ben ölürken gülümsüyordum. Dünya kabristanında yaşıyorum şu an adresim belli. Gelin. Gidin de isterseniz. Fani bedenimde ruhum için sonsuzluk şimdi başlıyor. Siz de ölmek için ölmeyi beklemeyin o çok geç geliyor. Gelmiyor bile. Kendinizi öldü bilin. O zaman siliniyor tüm korkularınız. Siliniyorsunuz ve baştan yazılıyorsunuz. Her azaptan sonra yeniden doğuyorsunuz.

.
FATMA ZEHRA AKYIGIT 
FeZA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YENİ YAZIMI OKUMAK İSTİYORSUN

DEĞİSİR İNSAN ZAMAN VE MEKÂN (32)

İnsanın kelimesi kalmaması nasıldır bilir misin? Bilirsin elbet. Birçok kereler yaşadın böyle zamanları. Ve inanırım, senin imtihanın da sen...