14 Temmuz 2020 Salı

DEĞİŞİR İNSAN ZAMAN VE MEKAN



Bazen merak ediyorum bu kadar mı masumuz suçlarken birbirimizi? Bazen gerçekten suçlu buluyorum kendimi bazen de sizden birini. Bazen affetmeye ve affedilmeye ihtiyaç duyuyorum. Nasıl ki bir günah işlediğimizde Allah’tan af diliyoruz ve bizi affetmesini ümit ediyoruz… Nasıl ki işlediğimiz günahtan dolayı kendimizi affetmedikçe o günahın kalbimizi meşgul etmesinden kurtulamıyoruz… Nasıl ki nefsimize hatakâr bir kul olduğunu ve hakkımızda verilecek hükmün yalnızca Allah’a ait olduğunu kabul ettiremedikçe kendimizi güya günahımızın çokluğuyla her çeşit cehenneme atıyoruz… Nasıl ki biz günahımızla bunca meşgulken Allah’ın affediciliğine olan imanımıza, nefsani bir suçluluk duygusuyla gölge düşürüyoruz… Nasıl ki acizliğimizin farkına varıp kendimizi affetmeye ihtiyaç duyuyoruz… Nasıl ki pişmanlığın ulvi hüznü ve imanın huzuruyla Allah’ın affına sığınmaya muhtacız… İşte öyle… İçimden geçenleri anlatmak biraz zor benim için. Bazen sadece hissediyorum fakat kelimesini bilmiyorum. Bakıyorum sadece. Okunaklı mı bakışlarım sustuğum zamanlarda? Bunu siz söyleyin. Konuşmak zor benim için. Evet, şu an sizinle bir zaafımı paylaşıyorum. Bunu bana karşı iyi de kötü de kullanabilirsiniz bundan gocunmuyorum. Eğer içimde sayfalarca cümle var da ben onları seslice okuyamıyorsam, susarım. Konuşmaya kalkışsam, kelimelerim titrer. Gidip bir köşemde yazarım. Ama size değil, kendime. Sonra içimde kalanların bir kısmı yazı olur bir kısmı yine içimde… Dokunaklı bir bakış olur aynamda sonra. Bakarım, bazen de bakmam aynaya… Bakın yine yarım kaldı işte anlatacaklarım. Ne diyordum ben, ha, evet, affetmek ve affedilmek ihtiyacımız…
.
FATMA ZEHRA AKYİĞİT
FeZA
.
15 TEMMUZ 2020 SALI




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YENİ YAZIMI OKUMAK İSTİYORSUN

DEĞİSİR İNSAN ZAMAN VE MEKÂN (32)

İnsanın kelimesi kalmaması nasıldır bilir misin? Bilirsin elbet. Birçok kereler yaşadın böyle zamanları. Ve inanırım, senin imtihanın da sen...