18 Ağustos 2020 Salı

DEĞİŞİR İNSAN ZAMAN VE MEKAN



Aman Allahım! İnternetiniz bitmeyegörsün her işiniz yarım kalıyor. Kendi adıma söylüyorum şu an. İnternetim bitince hiç bir işime bakamadım. Pat! Bir anda internet gitti sosyal medya bitti. Nasreddin Hocanın kulakları çınlasın. 

Hmm bende uğraşlar bitmez tabi. B planımı ortaya çıkardım hemen. Kitap okuyup incelemelerime günlük yazı çalışmalarıma önceden hazırladığım araştırma metinlerimi özetlemeye ve röportaj çalışmalarıma başladım. Şu birkaç haftalık süreçte, mecburi internetsizlik içindeyken 🙂 bazı konularda hayata bakış açım değişti diyebilirim. Meraklanmayın ya da neyse meraklanın, hepsini birer birer yazıyorum kitabıma. 

Şimdi yayladayım. Bizim memleket Akdeniz, yaylasız zor. Rüzgar püfür püfür, hava açık, kuşlar cıvıl cıvıl, mezla ağaçları dağ kekikleri kır çiçekleri derken koku mis, içine çektiğin nefes temiz. Ortam tam kitap okuyup yazmalık. Mutluluk huzur neşe sebebi her şey. 

Neyi fark ettim biliyor musunuz, insanın iç huzuru yerindeyse hayat güzel, çirkin olan şeyler bile güzelleşiyor gibi. İç huzurunu sağdan soldan dürtüp duran bir şeyler varsa da tam tersi en mutlu olunası zamanlar mekanlar bile neşesinden şüpheye düşüyor. Ne yapmalı? Bilemiyorum. Böyle böyle yaşayıp göreceğiz hayatı galiba. 

Düşünüyorum bazen, bir yanımda yaralı bir yanımda sapasağlam insanlar var. Diğer yanımda ise bir yanı yaprak döken bir yanı bahar bahçe insanlar… De yazmalı? Kim okumalı? Kim ne anlamalı? 
Bütün bunlar için biraz daha çalışmak icap ediyor. Şimdi diyorum ki ne okumalıyım, ne anlamalıyım? 

Şu sıralar kendime sorduğum en önemli sorumu da söyleyeyim size “BEN NE İSTIYORUM?”. Bu soruyu hiç kendinize sordunuz mu? Bir denemenizi tavsiye ederim. Kısıtlamayın lütfen kendinizi her konuda olabilir. Benim cevaplarım art arda zihnimde sıralanıp duruyor. Sonra bazılarını sırf istediğim için eliyorum. Bazılarını da sırf göze aldığım için seçiyorum. Bazıları beni endişelendiriyor ama bazılarına sırf Allah için engel tanımamaya karar veriyorum. Tabi hayata geçirme kısmı biraz zaman alıyor malum. Fakat düşmeyi de kalkmayı da kabullendikten sonra insana engel mi kalıyor? Size tavsiyem, bir kenarda mutlaka B planınız olsun. Ya da hızlı düşünen biriyseniz pratikte hemen bir alternatifiniz olsun. Kendinizi tanımaya çalışın. Düştüğünüz yerde yıllarca kalmak durumunda kalsanız bile yine ayağa kalkacağınıza inanın. Ve bunun için, düştüğünüz yerde kalmak istemezsiniz elbet, acil durum çantası hazırlayın kendinize. İşe yarıyor. Ben denedim deniyorum. 

Bugün, şu anda, bunları yazmak istedim size. Önceden planlayarak yazmak uğraştırıyor ben de elime alıp klavyeyi yazıveriyorum bir şeyler. Yine görüşürüz inşAllah. İnternetim bol olduğunda daha sık yazarım artık. Şimdilik bu kadar.

.
FATMA ZEHRA AKYİĞİT 

FZA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YENİ YAZIMI OKUMAK İSTİYORSUN

DEĞİSİR İNSAN ZAMAN VE MEKÂN (32)

İnsanın kelimesi kalmaması nasıldır bilir misin? Bilirsin elbet. Birçok kereler yaşadın böyle zamanları. Ve inanırım, senin imtihanın da sen...