2 Mart 2022 Çarşamba

KALEMİM DOST (5)



Her zaman yaptığı iş değildir aslında, şu an başım felaket ağrıyor. 

Dinlemek...

Aynalar...

Karar...

Önümüzdeki birkaç ay bu üç kavram üzerinde kafa yoracakmışım gibi geliyor. Geçtiğimiz aylarda mevzu niyet, gayret ve (aslında daha çok) tevekküldü.

Dinlemek... Bunu sonra konuşalım. Biraz daha demlensin hele. 

Aynalar... Allah'ın, biz onlara baktığımızda kendimizi, ahvalimizi görelim diye karşımıza çıkarıp bizi uzaktan yahut yakından muhatap kıldığı aynalar... 

Onlar ne güzeller ne güzel hikmetler.

İnsanın; aynaya baktığında gördüğü kişiye hangi nazarla bakıp onu hangi açıdan ne netlikte yahut sahilikte gördüğünden başlayıp cümle aynadan sıyırarak gözlerini, akıl-gönülkalp-ruh gözüne Allah'ın muradı doğrultusunda itimat edip etmeyişine kadar her pencerenin; yine bir vesile ile mütemadiyen tefekkürle yıkanması, berraklaştırılması; imanın kuvvetlenmesiyle, muhabbet ile cilâlanması parlatılması...

Şu an başımın ağrıması geçti ama bu defa da uykum geldi :) Yahut kalemim, bu gecenin hakkı bu kadarmış ki yazmaz oldun vesselam...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YENİ YAZIMI OKUMAK İSTİYORSUN

DEĞİSİR İNSAN ZAMAN VE MEKÂN (32)

İnsanın kelimesi kalmaması nasıldır bilir misin? Bilirsin elbet. Birçok kereler yaşadın böyle zamanları. Ve inanırım, senin imtihanın da sen...