5 Nisan 2021 Pazartesi

DİKENİ DİKEN, GÜLÜ GÜL MÜ?


Değişmişim. Fazla etkilemiyor. Yedi defter değil belki yüz yetmiş sayfada, hayati tehlike geçiyor :) Demir değil belki bir taş parçası... 

Bu iyi bir şey mi bilmiyorum. Dengesi nedir? Dikeni diken gülü gül mü? Böyle bilip böyle hissettiğimizde mi gerçek adaleti kurarız zihnimizde? 

Yoksa dikeni güle dahil görüp 

İncitmeden sarılıp belinden

Dokunmadan dikenine 

Yüreğimizi kanatsa bile 

Dağıtmadan taç yapraklarını

Çeksek içimize nefeslerce 

Yine de var olsa gül dikeniyle 

Dalında kalsa 

Rüzgar sallasa yeşillerini hafiften

Sarmaşıklara imrenirce

Tutsak elinden bir diğer gülü

Kovalasak peşinden yevmüd-dini

Neyin kavgası bu kalemim? Kim demiş yağmur sırf hüzün, değil, güneş hüzne dahil. Gökkuşağı kimdir duymadın mı? Kim demiş siyah mutsuz kömür kasvet, değil, bir lahza tutulmuşsa ışık beyaz dolunay, inkar edebilir misin huzuru? Gecesiz gün, güneşsiz gölge var mı? 

Gri... Dün gibi dumanlar arası

Beyaz... yarın gibi umutlar kefenler sarası

Ya şimdi?

Gün gibi kara, noktaları kalbin

Ve dahi renk cümbüşü niyazlarım!

Neyin kavgası bu kalemim?

Nefs ile kalb-i aklın iman sorgusu belli ki.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YENİ YAZIMI OKUMAK İSTİYORSUN

DEĞİSİR İNSAN ZAMAN VE MEKÂN (32)

İnsanın kelimesi kalmaması nasıldır bilir misin? Bilirsin elbet. Birçok kereler yaşadın böyle zamanları. Ve inanırım, senin imtihanın da sen...