Değişmişim. Fazla etkilemiyor. Yedi defter değil belki yüz yetmiş sayfada, hayati tehlike geçiyor :) Demir değil belki bir taş parçası...
Bu iyi bir şey mi bilmiyorum. Dengesi nedir? Dikeni diken gülü gül mü? Böyle bilip böyle hissettiğimizde mi gerçek adaleti kurarız zihnimizde?
Yoksa dikeni güle dahil görüp
İncitmeden sarılıp belinden
Dokunmadan dikenine
Yüreğimizi kanatsa bile
Dağıtmadan taç yapraklarını
Çeksek içimize nefeslerce
Yine de var olsa gül dikeniyle
Dalında kalsa
Rüzgar sallasa yeşillerini hafiften
Sarmaşıklara imrenirce
Tutsak elinden bir diğer gülü
Kovalasak peşinden yevmüd-dini
Neyin kavgası bu kalemim? Kim demiş yağmur sırf hüzün, değil, güneş hüzne dahil. Gökkuşağı kimdir duymadın mı? Kim demiş siyah mutsuz kömür kasvet, değil, bir lahza tutulmuşsa ışık beyaz dolunay, inkar edebilir misin huzuru? Gecesiz gün, güneşsiz gölge var mı?
Gri... Dün gibi dumanlar arası
Beyaz... yarın gibi umutlar kefenler sarası
Ya şimdi?
Gün gibi kara, noktaları kalbin
Ve dahi renk cümbüşü niyazlarım!
Neyin kavgası bu kalemim?
Nefs ile kalb-i aklın iman sorgusu belli ki.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder