28 Haziran 2020 Pazar

DEĞİŞİR İNSAN ZAMAN VE MEKAN


Neden yanlış olduğunu bildiğiniz, uzak durmak istediğiniz şeylere karşı bu denli ilgilisiniz? Bazılarınız, bu şeyler yokmuş gibi davranarak ilgilerini törpülüyor. Bazılarınız bu şeyleri kötülemekle olması gerekeni fazlasıyla yaptığını düşünüyor. Bazılarınız kötü olanı, ona göre daha iyi olanıyla değiştirerek rahatlıyor. Bu iyi gibi. Bir şeyleri değiştirebilmek için umut varmış gibi hissettiriyor. Çözüm olabilir. Bazılarınız, kötü olanı kendi doğrularıyla dize getirmeye çalışıyor. Kendi doğrusuna bulaşmış lekelerle birlikte. Böylelerini de anlayabilirim. Yine de bir şartım var; bilmeli. Bilmeli ki, mutlak doğru kendisi değil. Kendisi mutlak doğrunun bir hizmetkarı. Ve kötü olan, her an, kendi yanlışını bırakabilir. Evet, asla bir hizmetkarın baktığı gözdeki yanlışı değil kendi kötü kafasındaki azıcık bir iradeyle kendisinde görebildiği kadar yanlışını kabullenecektir. Kabullenmesi yeterli olmayacak belki daha fazla sıkacaktır ruhunu. Gölgeli bir karanlığın arasında, ay ışığının varlığını bilecek ama asla güneşi hayal edemeyecektir. Bazılarınız, kötünün gözlerinin dibine ellerinizle koyacaksınız mutlak doğruyu. Bazı kötüler, onu alıp kötülüğüne kötülük katacaktır. Bazı kötüler, onun etrafında dolanıp duracak fakat üzerine eğilip nasıl olduğunu merak etmeye bile tenezzül etmeyecektir. Bazı kötüler, onu bir köşede kilit altında saklayacaktır. Belki bir gün işine yarar, belli mi olur? Bazı kötüler, onu, sizin oraya koyduğunuz haliyle alıp üzerine giymeye çalışacaktır. Bunlardan bazıları, doğrunun ağırlığı altında kalıp ezilecektir. Bazıları, kendini bu doğruya uyduramadıkça feryat figan içinde kötülüğünden dolayı acı içinde kıvranacaktır. Bazıları, onunla mest olacak vesaire. Ve bazıları, onu alıp kendi içindeki kötülüğün arasından yeniden doğurup, gönlünde, mutlak doğrunun kendisinden istediği kadarını büyütecektir. Bu öylesine gizemli bir şekilde devam eder ki, hayretlere boğularak hayranlıkla seyredecektir gidişini. Kötülüğü olduğu yerde duruyordur fakat o, güneşin ışığıyla öyle mutludur ki o tarafa dönmez bile. Yine de kötülüğü gördüğü yerde tanır. Ve hissizce bakar ona. Ne acıma, ne iğrenme ne de istek… sadece bakar ve geçer. Bilir ki o da bir gün, ya kötü kalacak yahut mutlak doğruya kavuşacaktır. Ne kötülüğünden korkar ne de iyi olması ihtimaliyle sevinir. Sadece mutlak doğrunun iradesine bırakır onun kötülüğünü. Ve kabul eder, olmuş ve olacak her şeyi. Bazı kötüler, sadece özler. Mutlak doğruyu en hassas noktasına kadar bilir ve anlar. Fakat zincirlidir bir şeylere ve elini güneşe doğru uzattığıyla kalır, ötesine varamaz. Delicesine arzular güneşi. Işığıyla avunmak istemez. Güneşi bekler ki içinde yalnızca o  doğsun. Ve ölmeye başlar kötülüğü. Güneş doğmaya, mutlak doğru eserini onun üzerinde göstermeye başlar. Farkında bile olmayacaktır. Siz ve ben dahil görürüz ondaki pırıltıyı. O ise görmeyecektir. Bazı kötüler…Daha fazla anlatmak isterdim. Ancak, biraz sessizlik istiyorum sanırım. Mutlak doğruyu ve kötülüğü tanımlayabilir misiniz, kendi içinizdeki kötülük bulaşmış alaca ışıltıyla? Sizi bilmem, ben tanımlayabilecek kadar doğru ya da kötü olduğumu sanmıyorum. Sadece bir şey istiyorum. İstiyorum ki….
.
FATMA ZEHRA AKYIGIT 
FeZA
.
28 HAZİRAN 2020 PAZAR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YENİ YAZIMI OKUMAK İSTİYORSUN

DEĞİSİR İNSAN ZAMAN VE MEKÂN (32)

İnsanın kelimesi kalmaması nasıldır bilir misin? Bilirsin elbet. Birçok kereler yaşadın böyle zamanları. Ve inanırım, senin imtihanın da sen...