27 Haziran 2020 Cumartesi

DEĞİŞİR İNSAN ZAMAN VE MEKAN




Bazen, sizinle konuşmak istediğim o kadar çok şey var ki… Sizin de benimle konuşmak istediğiniz şeyler olduğunu tahmin ediyorum. Bazen, sizinle konuşmanın hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini düşünüyorum. Siz de bu sebepten benimle konuşmuyor olabilirsiniz. Bazen, hiç birinizi duymak istemiyorum. Siz de benim sesime hasret değilsiniz zaten. Bazen, konuştuklarımla size yük olmak istemiyorum. Sizin de kendi yükünüz yeterince ağır zaten. Belki siz de aynı fikirdesiniz ve konuşmamayı tercih ediyorsunuz. Bazen, hakkımda ne düşündüğünüzü umursamadan her şeyi konuşasım geliyor. Sizin de kusmak istediğiniz zamanlar olmuştur illa ki. Bazen, sadece dinlemek istiyorum. Konuşmak çok yorucu! Yoksa siz de anlatmaktan mı yoruldunuz? Anlaşılmamaktan korktunuz, ha? Bazen, bakınca gözlerimden okuyun beni istiyorum. Anlatmak zorunda bırakmayın beni. Siz de mi gözlerinde saklananlardansınız? Bazen, öyle derine kaçmak istiyorum ki, kimse, hiçbiriniz bulamayın beni. Sizi bu yüzden mi bulamıyorum etrafımda? Bazen, yazmak istiyorum sadece yazmak! Okuyun istiyorum bazen de okumayın… Bilinmek ve anlaşılmak mı yoksa gizlenmek ve bu dünyadan öylece geçip gitmek mi istiyorum bilmiyorum bazen. Bazen, size kendimi anlatmak bazen de size kendinizi anlatmak istiyorum. İyi de, ne kendimi ne de sizi tanıyorum. Tanışıp konuşamadık bile birbirimizle. Bazen dost musunuz, birer yabancı mı bilemiyorum, belki bu yüzdendir. Bazen, öyle merak ediyorum ki sizi… Bazen de öyle korkuyorum ki sizden… Bana anlatır mısınız? Size anlatabilir miyim? Buna neden ihtiyacımız olsun ki? Sırf zevkine yapamaz mıyız? İnsan insana iki kelam edemez miyiz karşılıklı? Bazen, ümit varım, iyi anlaşırız gibi geliyor. Bazen de belirsiz geliyor bazı şeyler ve bu beni hem heyecanlandırıyor hem de ürkütüyor. Belirsizlik ve tezatlıklar…
.
FATMA ZEHRA AKYIGIT 
FeZA
.
27 HAZİRAN 2020 CUMARTESİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YENİ YAZIMI OKUMAK İSTİYORSUN

DEĞİSİR İNSAN ZAMAN VE MEKÂN (32)

İnsanın kelimesi kalmaması nasıldır bilir misin? Bilirsin elbet. Birçok kereler yaşadın böyle zamanları. Ve inanırım, senin imtihanın da sen...